23 Aralık 2011 Cuma

2012


2010'un blog oluşturma gazından sonra "2011'de yazarım, çizerim, yaparım!" diyordum ki; olmadı :( insanın iki satır karalamaya vakti olmaz mı? evte olmadı işte. ya çalıştım, ya gezdim. gezdiklerimi yazamadım, çalışmaktan. falan filan. 2012 için verebileceğim bir söz yok. tutamayabiliyorum. sadece temennilerim var. güzel gelsin!

şuç 2011'de değil, yaşta!

bu sene ne kadar zordu!
o kadar çok sevdiğim benden uzaklara gittiler ki...
geçen Pazar eniştemin cenazesindeydim. "şükür ki 2011 bitiyor, bu iğrenç yıl benden çok kişi aldı götürdü" dedim. "biran önce 2012 gelsin!" kendi kendime mırıldandığım bu cümleleri duyan Serpil teyzem, "tatlım sorun 2011'de değil. bugünleirn kıymetini bil. yaşın ilerledikçe 2011'e sükredeceksin." dedi. haklı. maalesef öyle.
çok zor geliyor böyle düşünmek. hele en en yakınımdan birini düşünemiyorum bile. kendimi? daha hazır değilim gibi. tabi öyle birşey varsa... hazır olmak. ölüme. işte anneannem hasta yatağındaydı. bir düzeldi, bir kötüleşti, ardından çok kötüleşti. "hazırlıklı olun" dediler. "nasıl oluyormuş ki o?" dedim. sadece gülümsediler. verilecek bir cevap yok çünkü.
ya cihan? hiç beklemiyordum. daha gencecik. o beni yüzleştirdi bu gerçekle zaten. hani her zaman deriz ya "her an diyer tarafı boylayabiliriz" diye. yok, hiç öyle yaşamazdım. taa ki cihan'a kadar. ilk defa beni o yüzleştirdi.
ufuk amca. anneme daha da zor. ve babama. onların arkadaşı sonuçta. ama ben o noktada damla'yı düşünüyorum. sonra da benal teyzeyi. bence damla'dan daha zor işi. her gece sarılarak uyuduğun adam yok artık. kabüs gibi bir düşünce.
irem'in dedesi. dede acısını iyi bilirim. yürekten.
hiç yeri değil ama bir de "ben cenaze görmeyi kaldıramam. şimdi arayıp, ne diyeceğimi bilmiyorum, o yüzden aramayı erteleyim. ayy başı çok kalabalıktır şu günlerde, biraz boşalsın öyle giderim." diyenler var. işte ateş düştüğü yeri yakar. ve yaşamayan bilemez. bilemez o günlerde birilerinin kucağına ne kadar ihtiyacı olduğunu karşındakinin. bilemez o telefonla konuşmak ne kadar zor gelse de acısı olana, o telefonların destek olduğunu çok derinlerde. bir sevdiğini kaybettiğinde, "ne çok sevenim varmış" hissine ne kadar ihtiyacı olduğunu adamın yaşanmadan bilinmez.
siz yine de nasıl biliyorsanız doğrusu o.