bugün sabah işe giderken arabada herhalde geveze'ydi "defne joy evinde ölü bulunmuş" dedi. günlerden de çarşamba olduğunu farkında değilim (pazartesi zannediyorum); güldüm tayfur'a "herhalde elendi bu hafta sonunda, şimdi de böyle haber yapıyorlar geveze'yle şakasına" dedim. iki dakika sonra tayfur elindeki telefonu uzattı, hürriyet'e girmiş. ve hürriyet'te aynı şeyi yazıyor ve şakası makası yok gibi duruyor. 'eee' dedim. "sanki bu haber gerçek?" "ehh tabi gerçek." dedi. ancak o zaman inandım "aaa inanamıyorum, aaa gencecik kadın. çok üzüldüm" kelimelerimin arasında...
ofise geldim, ilk iş haberi araştırmak ve doğruluğuyla düpedüz yüzleşmek oldu. bir garip oldum. bu kadar neşeli (ekran karşısında olman halini bilemem), hayat dolu ve çok genç olan birinin; ki şimdi diyeceksiniz, "ohhoo kimlerin başına neler geliyor, tanımıyoruz sadece" doğrudur da, işte göz önünde olunca... bir de şu yarışmayı evde olursam oturup izliyordum, nasıl dans ediyorlar diye. en son iki hafta önce annemle izlemiş ve "çatlak bu kız" demiştik, gülerek. ayy ne bileyim, hayat bir garip işte. ve bazen böyle olaylarla hiçte şakası olmadığını görüyoruz. bugün var, belki birazdan yok.
kaliteli yaşamak gerekir. kendimizden ödün vermemek. ne istiyorsak yapmak. büyükler hep derler, "hayatın kıymetini bil." varsanız baksanız hiçbiri de bilemeden yaşamışlardır. bir de istediklerini dayatma gibi bir özelliklerinin yanında bir de derler ki; "nasıl istiyorsan öyle yaşa. hayat başkalarını düşünerek yaşamak için çok kısa." falan filan...
üzüldüm çok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder