31 Ocak 2011 Pazartesi

akın'dan irem'e süpriz

emre'nin doğumgünü yorgunluğu geçmeden daha yorucu bir gece bizi bekliyordu ki o da irem'İn doğumgünü oldu. o gün biraz tansiyonelsel de olabilir, yorgunlukla alakalı da olabilir, anneme göre hiç olmasam da açlıkta olabilir vs. neyse bir problemden ötürü hazırlığa yetişemedim.

ama tam zamanında irem'lerdeydim. ev çok güzel süslenmişti. her yerde rengarenk balonlar uçuşurken, girişte, salonda 'happy birtday' pankartları asılıydı. ve müthiş bir sofra. bir sürü soğuk meze ve günaydın'ın lezzetli çeşit çeşit sıcakları.

tam tayfur'la içeridekileri öpmeyi bitirdik ki; irem, seren ve levent'in geldiğine dair duyumu alıp, asansörün önüne kameralar, fotoğraf makinaları, balonlar ve konfetilerle pusu kurduk. hemen asansörün önünde durduğum için irem'in ilk şaşkınlığına şahit olan da bendim. çok komikti. önce gözleri yuvalarından fırladı. ardından ağzını açtı, baktı ağzı kapanmıyor, elini ağzına götürdü. yüreğine inmediği iyi. asansörden dışarı adım atmasıyla, hepimiz bağırmaya başladık. konfetiler patlatıldı, ışık yandı ve herkes çığlık çığlığa. sırayla irem'e sarılmalar, öpüşmeler. çok keyifli bir başlangıç olduğunu itiraf etmeliyim. :)

ardından irem üzerini değiştirip, (şıklaşıp) salona girmesiyle; akın'ın sulukule'den mi bilemediğim; ayarladığı 4 çalgıcı 'doğumgünün bana geldiğin gündür'le içeriye daldılar. irem ikinci şokunda. bildiğiniz salak oldu. garip garip konuşmalar, olayları idrak edememeler. uzun süre bu hali üzerinden gitmedi. gidemedi. klasik irem şaşkınlığı saçmalamaları...
güzel bir yemek yedik. bol bol kadeh kaldırdık. on ikiye kadar göbek atıp, ardından oturup şarkılara eşlik ettik. tam bir fasıl gecesi... 'sevmekten kim usanır'la kapanan!

ne yalan söyleyeyim, irem'i böyle mutlu ettikçe akın'ı daha çok seviyorum. ellerine sağlık akınikoooo!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder