geçenlerde kadınların evli veya boşanmış olmasını konuştuk. çok sevdiğim bir kadına, kendisi evli ve benden 20 yaş kadar büyük, kadınlar ve evlilikler üzerine konu açılınca fikirlerimi söyledim. sonra da onunkileri dinleyip, hayatın hiçte toz pembe olmadığını tekrar tekrar hissettim. hem de 'gevur' izmirli olmama rağmen.
"kolay mı izmir'de boşanmış bir kadın olmak" dedi. aaa nesi zor olabilirdi ki? olmamış, ayrılmış kadıncağız eşinden. eee? dinleyince hak vermedim de değil doğrusu. hele önüme örneklerle sununca, hem de bildik, tanıdık örnekler...
meğer boşanmak ne zormuş. topluma hiç gelmeden, en yakınından bile çok ciddi tepkiler alabiliyormuşsun. öyle valizini alıp, "ben babama gidiyorum" demekle olmuyor. bakalım baban seni o eve alıyor mu? yoksa kocanın sarhoşluğuna, tokatlarına, hakaretlerine geri mi gönderiyor? "kızımı sana emanet ediyorum" damat deniyor gülücükler eşliğinde, sonra o damat kızlarına isdikleri gibi bakmayanca, annenin öğüdü, "ehh ben de neler çektim, kızım. ama bak hala babanlayım. kadınlık bunları gerektirir işte. yuvayı dişi kuş yapar" deniyor. oysa ki orada tek istenen şey; annenin sıcacık kollarında, hıçkıra hıçkıra ağlamak ve beraber bir çözüm bulacaklarına inanmak oluyor. ama nerede? annenin akılları, babanın küslükleri insanı daha beter çileden çıkartıyor. "sanki ben kocamın değişmesini, tanıyamadığım bir adama dönüşmesini isterdim!" kim bekler?
'toplum' derler ya; ailede başlar işte herşey, tek bir bireyde.
sonra eşinle katıldığın davetlere katılamaz olursun. hem tad almıyorsundur, hem herkes çifttir veya sizi çift görmeye alışmışlardır. yapayalnız kalıverirsin. ilk başta bir kaç telefon, 'üzgünüm' cümleleri sonra yakın bir zamanda onlar da silinip, giderler. arkadaşların da yoktur destek anlayacağın. belki kız kardeş, belki bir iki kız arkadaş. o kadar.
haaah bir de sülalene derdini anlat. her ağızdan ayrı bir laf dökülür. biri önceden o adamın ne mal olduğunu biliyordur, diğerine göre böyle olacağı bellidir. bir başkası da şaşırır. meğer çok sevmiştir damadı. üzülür hepsi. güya... belki bir kısmı gerçekten. ama pekte içten olmaz yine de.
gün gelir bir ortama girersin. bir kaç soru sonrası yüzüne şaplak gibi iniverir. "evli misiniz?" "hayır, boşandım" ayy o yüz ifadesi. çak bir yumruk olsun bitsin. sanki senin başına gelmeyeceği ne malum be kadın! diyesin gelir. ama sen hep susarsın. madursundur. eziksindir. kocayı boşadıysan konuşmaya da hakkın yoktur.
ooffff içim sıkıldı!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder